Tersine göç için düğmeye bastı, “Herkesi doğduğu yerde doyurmalıyız” dedi
Kenan Yavuz her gittiği noktaya bereket getiriyor. Haliç Üniversitesi’nde başarılı projelere imza attıktan sonra şimdi Bayburt’ta köye geri dönüşü destekleyen bir projenin çalışmalarına hız verdi.
Yeni bir gazete çıkarmıştık. Aslında kökleri eskiye dayanıyordu. Yeni ve farklı görüşleri dile getirecek yazarlara ihtiyacımız var.
Kenan Yavuz aklıma gelmişti.
– “Ara sıra bizde yazar mısınız?” diye sordum
“Yazarım sizin için” demişti. O günlerde Ankara’nın en gözde bürokratlarından biriydi. Yazdı. İyi de yaptı.
Muhteşem yazılar ortaya çıktı. Yeni gazetenin en çok okunan ekonomi yazarlarından biri oldu. Yazıları herkes tarafından, özellikle de yeniliklere açık olanlar tarafından yakından takip edildi.
Sonraki yıllarda Kenan Yavuz ile birçok panelde, etkinlikte ve sivil oluşumda birlikte olduk. Ama en etkileyici birlikteliğimiz Bayburt seyahati oldu. Kenan Yavuz Bayburt’u geçmişini, geleneklerini anlatırken geleceğine ilişkin de mesajlar veriyordu.
O günlerde pandemi yoktu ama tarımın çok ama çok öne çıkacağını konuşuyorduk. Kenan Yavuz hem iş insanı olarak hem de sivil toplum lideri olarak o günlerde nüveleri oluşan görüşlerini artık hayatla buluşturup Bayburt’u yola çıkarmaya hazırlanıyor. Bayburt Bayburt olalı artık yeni bir adımı öncüsü olmaya hazırlanıyor.
Bakın ne diyor Kenan Yavuz:
– İnsanları doğdukları yerde doyurmak zorundayız.
Peki bu mümkün mü? Anlatıyor:
– Evet mümkün. Şimdi kurban bayramı geliyor. İki kurbanlık fiyatı 10’ar bin liradan 20 bin liraya denk geliyor. Buradan gidip asgari ücretle günde 12 saat çalışan insanların da yıllık gelirleri bu rakama denk geliyor değer mi? Ayrıca burada yol parası yok. Başka ürünler yetiştirmek mümkün. Geçmişte köyden kente taşınmanın sosyal hayat ile açıklanan bir tarafı var. Şimdi o da yok. Aynı filmi aynı anda seyredebiliyoruz. Üniversiteye 25 dakikalık mesafedeyiz. Elbette herkes köyde kalsın demiyorum. Çok başarılı gençlerimiz kentlere gitsin. Başarılara imza atsın. Hatta yurtdışına gitsinler. Ama hepimizin gitmesi doğru değil.
Büyük bir geri dönüş projesi yapılması gerektiğini savunuyor. Aynen katılıyorum ve devam ediyor Kenan Yavuz:
– Çünkü son zamanlarda köy ve kasabaları kaybetme tehlikesi ile karşı karşıyayız. Sosyolojik travma denilebilecek bu değişim değerlerimizi kaybetmemize neden oluyor. Köylerde artık şehirlerdeki gibi birçok imkân var yine de özellikle gençler ve kadınlar köyde kalmak istemiyor. Gençlerimizin doğdukları yerde doymaları gerekiyor bunun için hepimizin el ele verip bu yanlış transformasyonu durdurmamız gerekiyor. Anadolu’daki nüfus azalışı tahmin edemeyeceğimiz kadar önemli bir sorun. Köylerdeki genç nüfus sayısı kabul edilebilir sınırların çok altına indi çok büyük bir tehlike bu. Yaşlanan nüfus şehirlerdeki çocuk ve gençleri beslemeye çalışıyor. Peki, ilerisi için ne olacak bunu sormamız lazım.
Bütün bunları söylem olarak ifade etmiyor Kenan Yavuz. Eylem de var. Bayburt’a ikinci bir müze yaptı. Üretime dönük bir müze. Köy evleri, değirmen, kapalı ve açık sergi salonları ve son olarak geleneksel bir çarşı yapıldı. İlave olarak bir konaklama tesisi planı da var.
Anadolu ve Bayburt’un özelliklerini yansıtan yaşayan müze olacak. Geri dönüşün planları yapılacak bu müzede.
Ve önümüzdeki 24 Temmuz’da harman şenliği ile açılışı yapılacak müzenin. 3 gün sürecek etkinlikle herkese 100 yıl öncesi yaşatılacak. Tırpan biçilecek, bağ bağlanacak, harman sürülecek ve daha bir çok geleneksel uygulamayı hep birlikte yapacak Bayburtlular. Ve geri döndüklerinde kazanacaklarını konuşacaklar.
EKONOMİ GÜVENLİĞİ ZİRVESİ İÇİN ÇALIŞMALAR BAŞLADI
Kenan Yavuz sadece Bayburt’ta değil. Onun Haliç Üniversitesi’nde Mütevelli Heyet başkan Yardımcısı olduğunu bu köşenin okurları ilk defa öğrenmişlerdi. Şimdi o görevde çok önemli bir hazırlık yapılıyor. Haliç Üniversitesi Ekonomi Güvenliği Araştırma ve Uygulama Merkezi kuruldu. Burada ürün güvenliği ile ilgili çok önemli çalışmalar yapılacak. Hatta önümüzdeki sonbaharda güvenlik pandemi sonrası hayatımıza her alanda dokunan güvenlik meselesi ile ilgili bir de zirve yapılacak.
Ali Kahyaoğlu sosyal sorumluluk projesi için kurduğu çiftlikte maden birliğindeki gelişmeleri de yakından takip ediyor.
Adaylığını ilk açıklayan yine Kahyaoğlu oldu
Türkiye maden ihracatçılarını onunla tanıdı. Doğru bildiğini söyleyen her ortamda maden ihracatçılarının sesi olmaya çalışan bir başkanlık yaptı Ali Kahyaoğlu. Hem sekterden hem de maden ihracatçılar birliğinde onun rakipleri bile “Ali Kahyaoğlu söylüyorsa sektör için doğrudur” görüşünde birleşir oldular.
Ancak son seçimlerde İstanbul Maden İhracatçıları Birliği (İMİB) Başkanlığı’nı kaybetti. Sanki biraz küstü. Beykoz Cumhuriyet Köyü’nde çiftlik kurdu. Çiftlikte havadan sudan sohbete gittiğimizde gördük ki çiftlik bahane yeniden adaylık şahane… Çiftlikte biraz da sosyal sorumluluk projeleri uğraşıyor, Bu arada Birlik’teki gelişmeleri de yakından takip ediyor. Kim ne yapıyor. Yönetimde kimlerle kimlerin arasında ne gibi tartışmalar oluyor, bütün bunları biliyor. Hatta yorum bile yapıyor. Yani özetle uzaktan da olsa seçimlere hazırlanıyor. Maden ihracatçılarının bilgisine…